Sosyal Demokrasi Ödülleri sahiplerini buldu

SDD’nin her yıl düzenlediği Geleneksel Dayanışma Yemeği, “Korkmuyoruz; daha cesur, daha özgüvenli, daha inançlı, daha kararlı” mesajıyla Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde yapıldı. Gecede düzenlenen törenle, SDD siyaset ödülü Canan Kaftancıoğlu’na, basın ödülü Özlem Gürses’e, sivil toplum ödülü de um:ag adına Güldal Mumcu’ye verildi.

SDD Genel Başkanı Sami Doğan törende yaptığı açılış konuşmasında, “Bu yemeği umut yemeği olarak değerlendiriyorum. Derneğimizin sonraki geleneksel yemeğini demokratik iktidar ortamında, CHP’nin iktidarında yapacağımıza yürekten inanıyorum” dedi.

Sosyal demokratların demokratik mücadeleden vazgeçmeyeceğini ifade eden Doğan, şöyle devam etti:

“Bugün 20 yılıdır iktidarda olan AKP ve tek adam rejimi ülkemizi sanki bir açık cezaevine çevirdi. Bizzat Cumhurbaşkanı kendisi gibi düşünmeyenleri ‘kaçacakları yere kadar kovalamakla, dillerini kesmekle’ tehdit etmekte. Sadece düşüncelerini açıkladılar diye gazetecileri, aydınları hapse attırmaktadır. Kadına şiddet doruk noktadadır. Cumhurbaşkanlığı kararı ile bir gecede lağvedilen İstanbul Sözleşmesi’nin önemini bir kez daha anlıyoruz. Kadınlara baskıyı, engellemeyi, yaşam haklarına karşı söz söylemeyi kendine hak gören bu karanlık zihniyete dur diyoruz. Tam demokrasi için toplumsal cinsiyet eşitliği tam sağlanmalıdır. Emeğe, eşitliğe, özgürlüğe ve kardeşliğe düşman olan bu zihniyete karşı dayanışmamızı ve örgütlenmemizi güçlendirmek zorundayız. Sosyal demokratlar, demokratik mücadeleden vazgeçmiyoruz diyor. Korkmuyoruz, diyor.”

Kılıçdaroğlu’na Onur Ödülü

SDD’nin “Sosyal Demokrasi Ödülleri” de yemekte sahiplerine verildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Onur Ödülü’nün layık görüldüğü gecede, “Siyaset Ödülü” CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na, “Sivil Toplum Ödülü” Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (Um:Ag) adına Güldal Mumcu’ya, “Basın Ödülü” de gazeteci Özlem Gürses’e verildi.

Kaftancıoğlu: Kimsenin korkaklık lüksü yok

Kaftancıoğlu, ödülünü alırken şunları söyledi:

“Bu topraklarda korkuyla susturulmaya ya da korkularına mahkum bırakılmaya çalışılan başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm ezilenler adına bir arada olmak kıymetli. Korkusuz muyum? Aslında hayır. Herkes gibi benim de korkularım var. Korkular da insana mahsus. Korku, anlaşılır. Korkularımız hakikati söylememize, mücadeleye engel olacak bir korkaklığa dönüşmesi ise asla. Kendini yalnız hisseden kadınlar, gençler olmak üzere milyonlar varken hiç kimsenin korkaklık lüksü yok. Kendi adıma cesur olarak görülmektense, her türlü haksızlığa karşı çıkan kararlı biri olarak görülmeyi ya da öyle olmayı isterim.”

Kaftancıoğlu, her türlü haksızlığa karşı çıkan biri olarak görünmeyi istediğini kaydederek, “Bizlerin kahramanlığa değil adaletsizliğe karşı yan yana durmaya ve dayanışmaya ihtiyacımız var” diyerek dayanışmanın öneminden bahsetti.

Kaftancıoğlu, “Tek adamlara inat, korkularımızı değil umudumuzu ve hayallerimizi büyüteceğimiz bir gelecek inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi.

Gazeteci Gürses de ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, “Tarihin bu en kritik anında Türkiye’yi değiştirmek mümkün. Hiç bu kadar yorgun ve hiç bu kadar umutlu hissetmemiştim. 20 yıl hepimizi gerçekten de çok yordu. Normalde sıradan bir meslek yapıyoruz. İki önemli konu var ki vicdan ve ahlak. Onu kaybederseniz ne yaparsanız yapın, sadece kurnazlık yapan, kayıkçı kavgası yapan aparata dönüşürsünüz” dedi.

Mumcu: Umudumuzu yitirmiyoruz

Güldal Mumcu ise şunları söyledi:

“Uğur Mumcu’nun öldürülmesinden sonra hiçbir şeyin öldürülerek durdurulmayacağını, korkutulmayacağını göstermek üzere böyle bir vakıf kurduk. Gençleri gazeteciliğe kazandırmak için araştırmacı gazetecilik vakfını kurduk. Birçok çocuğumuz şu anda basında çalışıyor. Umudumuzu yitirmiyoruz. Çünkü umudu yitirmek demek, dünya ile ilişkiyi kesmek demek. Yaşıyorsak, mücadele edeceğiz. Korkmayacağız, yılmayacağız ve susmayacağız.”

Ayrıca SDD Kurucu Genel Başkanı Sedat Oğuz Çetin, eski Genel Başkanı Erol Tuncer, Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu üyeleri Nail Gürman, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen de “Vefa Ödülü”ne layık görüldü.

Fethi Yaşar: Her vatandaşımızı eşit olarak gördüm, eşit olarak görmeye devam edeceğim

Yenimahalle Belediye Başkanı Yaşar konuşmasında, “İnsanın inandığı davayı sağa sola çekerek değil o davanın üzerinde halka doğruları söyleyerek, halkın gönlünü halka aynı şeyler yaparak sağlayabiliyorsun halk da bunun karşılığını verir. 13 senedir Yenimahalle Belediye Başkanlığı yapıyorum. Sosyal demokrasinin eşitlik ilkesine sahip çıktım. Her vatandaşımızı eşit olarak gördüm eşit olarak görmeye devam edeceğim. İnsanların ırkı, mezhebi, inancıyla uğraşmadık. Onların değer yargılarına saygı gösterdik. O inançların doğru şekilde yaşayabilmeleri için önlerini açtık. Ayrıca sosyal demokrasi emek ve sermayenin uyum içinde çalıştığı, üretimin arttığı bir rejimin adıdır” dedi.

Muharrem Erkek: Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma kararlılığındayız

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise ödül töreninin kapanış konuşmasını yaptı. Erkek, şunları kaydetti:

“Ülkemizin de bölgemizin de dünyanın da gerçekten sosyal demokrasiye çok ihtiyacı var. Eşitlik, özgürlük, adalet, kardeşliğe ihtiyacımız var.  Bugün dünyaya baktığımızda sosyal demokrasinin yükseldiğini görmek, bir çok ülkede iktidara geldiğini görmek tabii ki önümüzdeki süreçte ülkemizi de olumlu yönden etkileyecektir. Temel felsefemiz, sosyal demokrasi. Ama bugün ülkemiz maalesef demokrasisini tamamen kaybettiği için işte yarın 6 partinin genel başkanı, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde bir araya geliyor. Biz sosyal demokratız. Sosyal demokrat, liberal demokrat, muhafazakar demokrat, milliyetçi demokrat olabilirsiniz. Burada sihirli kelime demokrat. Merkezimize demokrasiyi, hukukun üstünlüğü koyarsak temel ilkelerde uzlaşıyoruz. Bugün belki de ihtiyacımız olan bu. Referandum sürecinde ‘hayır’ hareketi ile başlayan demokrasi mücadelesi, güçlenerek ve kararlılıkla devam ediyor. Bizler sosyal demokratlar olarak, Sosyal Demokrasi Derneği gibi önemli sivil toplum örgütleri ile birlikte Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma kararlılığındayız. Bunu mutlaka hep birlikte başaracağız. Çünkü sosyal demokratlar olarak bizim hedefimiz aslında belli; insan onurunu korumak ve yüceltmek.”

Yorum yapın