Türkiye İşçi Partisi’nin Çankaya Belediye Başkan Adayı İrfan Değirmenci, yerel seçim çalışmaları kapsamında Sosyal Demokrasi Derneği’ni ziyaret ederek projelerini anlattı. Ziyarette Değirmenci’ye, TİP Ankara İl Başkanı Fırat Çoban eşlik etti.
Saat 13.30’da gerçekleşen ziyarette İrfan Değirmenci ve ekibini Sosyal Demokrasi Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri karşılarken, açılış konuşmasını Dernek adına Başkan Yardımcısı Bülent Gürsoy yaptı. Aynı zamanda moderasyonluğu da üstlenen Gürsoy, sözlerine ziyaretleri için İrfan Değirmenci ve Fırat Çoban’a teşekkür ederek başlayarak, programın birtakım çevrelerde rahatsızlık yarattığını söyledi. Ziyarete ilişkin, SDD Yönetim Kurulu imzalı duyuruyu hatırlatan Gürsoy, SDD’nin çoğunluğu CHP üyelerinden oluşan bir üye yapılanmasına sahip olduğunu belirtirken “SDD, hiçbir siyasi partiyle, hukuki çerçevede tüzük bağıyla bağlı bir kuruluş değildir” ifadelerini kullandı. Daha önce derneği ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi adayı Hüseyin Can Güner’e destek verdiklerinin ve sosyal demokrat parti olmalarından ötürü Cumhuriyet Halk Partisi’nin adaylarını her yerde desteklediklerinin altını çizen Gürsoy, Türkiye İşçi Partisi adayının ziyaret talebini kabul edip sosyal demokrat yerel yönetim anlayışlarını kendisine anlatmalarının sosyal demokrasi anlayışına uygun olduğunu ifade etti. Bülent Gürsoy, son olarak görmek istedikleri yönetim anlayışını başlıklar hâlinde sıralayarak sözü İrfan Değirmenci’ye bıraktı.
Sözlerine SDD’de bulunmalarının kıymetli olduğu vurgusuyla derneğe teşekkür ederek başlayan Değirmenci, partilerinin yerel seçimlere ilişkin görüş ve projelerini paylaştı:
Kenti birlikte yöneteceğiz
TİP Çankaya Belediye Başkan Adayı İrfan Değirmenci, Çankaya’yı halkla, sivil toplumla, mahalle meclisleriyle birlikte yönetme iradelerini anlatarak, seçimden sonra yetkilerini hemen halka devredeceğini, kararların beraber alınacağını taahhüt etti.
Belediye Meclis Adayları hakkında bilgi veren Değirmenci, uzmanlardan, aktivistlerden, kent mücadelesinden gelen adayları olduğunu, ocak ayında yaptıkları ve 150’ye yakın akademisyen ve sivil toplum temsilcisi ile düzenledikleri çalıştayda yaptıkları değerlendirmeleri, kent yönetimine yansıtmaya hazır olduklarını anlattı.
Çankaya’da gösterecekleri yönetim anlayışı ve hayata geçirecekleri projelerle, ülkenin genelindeki problemlere yerelden yanıt üretebileceklerini ifade eden Değirmenci, “1 milyon nüfuslu Çankaya’da 15 kreş varken ve ev içi emek bütünüyle kadınların üzerine yüklenmişken biz nasıl toplumsal cinsiyet eşitliğinden bahsedeceğiz? 123 mahallede 15 kreşin bulunması kabul edilemez. Çankaya’da tek bir kadın sığınma evi var ve onun da adresi ifşa edildiği için işlevsiz durumda. Gençler barınma sorununu derinden yaşıyor, 100 bini aşkın öğrencinin olduğu Çankaya tek bir belediye yurdu yok. Bunların hepsi bizim sorumluluğumuzda olacak. Biz gençleri tarikatların-cemaatlerin kollarına terk etmeyeceğiz. Barınma sorununu, kreş sorununu, sığınma evi sorununu çözmek belediyenin işidir. Biz bunları kendi öz gücümüzle, halkı sürecin öznesi yaparak, inşa edeceğiz” dedi.
Belediyenin kamyonlarını inşaata çekip engelleyeceğim
AKP’ye karşı yerelden etkili bir muhalefet izleyeceğini söyleyen Değirmenci, “Beşevler’deki konservatuvar alanı ne yazık ki belediye meclisinde oy birliğiyle Diyanet İşleri Başkanlığına devredildi. Yeni bir külliye-camii yapacaklarmış. Anıtkabir’in 200 metre ötesinde, Anıtkabir’in sit alanında yapılan bu iş bir meydan okumadır. Çankaya Belediye Başkanı olduğumda açık açık kavga edeceğim, mücadele edeceğim, mış gibi yapmayacağım, bu kararlara direneceğim. Gerekirse belediyenin çöp kamyonlarını o inşaata günlerce çekeceğim ama oraya bir çivi çaktırmayacağım. Bu kentteki hiçbir insanı iktidarın karşısında yalnız bırakmayacağım. İşçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, polis şiddetini, iktidarın baskısına maruz kaldığında tweet atıp köşesine çekilen değil, onlarla omuz omuza sokakta mücadele eden bir belediye başkanı görecekler. Ben mücadele sözü veriyorum.” ifadelerini kullandı.