Sosyal Demokrasi Derneği olarak, kuruluş amacımız doğrultusunda, sosyal demokrasi ve evrensel sol değerlerin, toplum yaşamında düzenleyici bir rol edinmesi konusunda çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.
Bu kapsamda, ülkemizdeki siyasi yapıların çağdaş bir örgütlenme modeline kavuşması anlamında düşünsel temelde bir takım kavramları da yeri geldikçe kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Bir süredir Cumhuriyet Halk Partisi’nde yoğun tartışmalara neden olan, parti içi demokrasinin geliştirilmesi amaçlı Tüzük değişikliği konusunda da durumdan vazife çıkararak ilkesel düzeyde oluşturduğumuz görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz:
Öncelikle belirtmeliyiz ki demokratikleşme, belirli kalıplardan kurtulmayı, düşüncelerimizi ve eylemlerimizi özgürleştirmeyi gerektiriyor.
Bu bağlamda ilkin, 12 Eylül darbecilerinin dayattığı antidemokratik Siyasi Partiler Yasası’nın yarattığı sınırlara ve boşluklara uymak zorunda olmadığımızı zihnimize yerleştirmemiz, bu konuda düşünce sınırlarımızı zorlamamız gerekiyor.
Eğer gerçekten, demokratik bir yapılanma istiyorsak, yasanın buna engel olamayacağını bilerek ve buna inanarak, tüzüğümüzü demokratik bir zeminde inşa etmeyi başarmalı, darbe rejiminin antidemokratik ‘Siyasi Partiler Yasası’nı aşmalıyız.
Bu bağlamda,
Bugüne kadarki ortak birikimi de ele alarak, neler olmalı diye bakacak olursak;
Üye, Delege ve Delege Seçiminin Güvenliği
- “Aktif-Pasif Üyelik” sistemine geçilerek aktif üyeliği seçen bir yurttaşın, kimsenin iki dudağı arasında kalmadan parti organlarında ilerlemesine olanak tanıyan bir model kurgulanmalı, aktif üyeler için bir “Çalışma Sistematiği Yönetmeliği” oluşturulmalı ve performansa dayalı örgütlenme yöntemi geliştirilmeli.
- “Aktif-Pasif Üyelik” sistemine geçildiğine mevcut üyelere 6 aylık bir süre verilerek üye tipi tercihlerini yapmaları istenmeli, Aktif Üye tipini seçenler için İl ve İlçe Başkanlıklarından ‘ortak referans onayı’ alma koşulu getirilmeli. İtirazlar, Genel Merkez’de kurulacak bir komisyonda (önceden belirlenerek ilan edilecek kriterler ölçeğinde) 1 ay içerisinde sonuçlanmalı.
- Üyeliklerin sağlıklı hale getirilmesinden sonra, parti içi delege/temsilci seçim süreçleri yeniden tanımlanmalı.
- Mahallelerde, ‘İlçe Kongre Delegeleri’nin hâkim denetiminde seçilmiyor olması ve seçim kurullarının “iç işiniz” diyerek itirazlara bakmaması nedeniyle, bu “iç işimiz”i halletmek üzere, Parti Seçim Kurulları (PSK) kurulmalı.
- Bu kurullar (PSK); ilçede 3, ilde 5, genel merkezde 7 kişiden oluşmalı. Kurulların belirlenmesinde, taraflı yapılar oluşmaması için, herkesin ulaşabileceği şeffaf duyuruların yapılmasından sonra, ilgili yönetim birimine başvuran parti üyesi avukatlar arasından, bir üst birimin gerçekleştireceği şekilde, “kurayla seçim” yöntemi kullanılmalı. Bu kurullar, gerçek bir seçim kurulu gibi çalışmalılar ve itirazları, benzer seçimler için SPY’de tanımlanan süreler içerisinde sonuçlandırılmalılar.
Özetle Genel İlkeler
– ‘Aktif-Pasif Üye’ye geçilerek sağlıklı bir üye yapılanması sağlanmalı,
– Parti Seçim Kurulları kurularak mahalle delege seçimleri parti içinde de olsa hukuk tabanlı güvence altına alınmalı,
– Mahalle, İlçe, İl ve Kurultay delegeleri, aktif üyeler arasından, aktif üyelerce seçilmeli. İl Delegeleri İlçe Delegeleri arasından, Kurultay delegeleri İl delegeleri arasından seçilmeli.
– İlçe ve İl Yönetim Kurulları’na (kadın veya erkek) eşlerin de katılımına izin verilmeli, oy kullanma hakkı olmaksızın söz hakları olmalı, bu sayede özellikle kadınlara deneyim fırsatı verilerek siyasete katılmaları ve ilerleyişleri kolaylaştırılmalı,
– Yerel ve Genel seçimlerde her türlü adaylıklar, yukarıdaki maddelerde tanımlanan sağlıklı üye ve seçimi demokratikleştirilmiş delegeye dayalı önseçim mekanizması hayata geçirilerek belirlenmeli,
– Parti Meclisi seçiminde ‘Çarşaf Liste’ esas olmalı, ‘Blok Liste’ ile seçim zorlaştırılmalı,
– Parti Meclisi Üyeleri, Genel Başkan’a (Aktif-Pasif Üye ayrımı aranmaksızın) tanınacak %15 oranında bir kontenjan dışında Kurultay Delegeleri arasından seçilmeli.
– Merkez Yürütme Kurulu, (15+5) 20 kişiyi geçmemek kaydıyla, Parti Meclisi içinden seçimle ve PM üye sayısını salt çoğunluğuyla belirlenmeli, Genel Başkan’a 5 kontenjan ayrılmalı,
– Genel Sekreter, Parti Meclisi içinden aday olacaklar arasından üçte iki çoğunlukla seçilmeli ve güçlendirilmeli,
– Milletvekillerine ve dönem sınırlaması getirilmeli.